Sinober, İnsan Dişlerinde İlk Kez Tespit Edildi
Sinober, tarih boyunca dini ritüellerde, sanatta ve vücut boyasında kullanılan bir madde olarak biliniyordu. Ancak Texas A&M Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden biyomedikal bilimler profesörü Qian Wang liderliğindeki bir araştırma ekibi, sinoberin insan dişlerinde ilk kez tespit edildiğini açıkladı. Wang, bu keşfin dünyada bir ilk olduğunu belirtti.
Arkeologlar, Gushi halkına ait kalıntıları içeren bir mezarlıkta önemli bulgular elde ettiler. Gushi halkı, yaklaşık 3 bin yıl önce Turfan havzasında yaşayan ve Subeixi kültürüne mensup göçebe binicilerdi. Mezarlık, antik İpek Yolu güzergâhında yer alıyordu ve sinober gibi değerli ticaret mallarının bu rotadan taşındığı biliniyordu.
Kazılarda dört kişiye ait bir mezar bulundu. Ancak buradaki bir yetişkin iskeleti, diğerlerinden farklıydı. Dişlerindeki kırmızı pigmentle dikkat çeken bu bireyin kadın olduğu ve 20 ila 25 yaşları arasında hayatını kaybettiği belirlendi. Yapılan incelemede, kırmızı maddenin sinober ve hayvansal protein karışımı olduğu ortaya çıktı.
Araştırmacılar genç kadını “İpek Yolu’nun Kırmızı Prensesi” olarak adlandırdı. Bu isim, 7. yüzyıl Maya aristokratı ve lahiti sinober tozuyla kaplı bulunan “Kırmızı Kraliçe”den ilham alınarak verildi.
Çin’in Sincan bölgesinde sinober kaynağı olmamasına rağmen, bu maddenin bölgeye ticaret yoluyla geldiği düşünülüyor. Ancak genç kadının dişlerini neden bu toksik maddeyle boyadığı halen bir gizem olarak kalmaktadır. Bu konuda çeşitli teoriler öne sürülse de net bir açıklama bulunmamaktadır.
Bu olağanüstü bulgu hakkında konuşan araştırmacılar, sinoberin ciddi riskler içerdiğine dikkat çektiler. Uygulama sırasında cıva içeren tozun solunmasının sağlık sorunlarına yol açabileceği belirtildi. Ancak genç kadının kemiklerinde cıva zehirlenmesine dair herhangi bir bulguya rastlanmadı. Wang, bu durumu, sinoberin dişlerde uzun süre kalmamasına bağladı.
More Stories
10. Ölüm yılında Yaşar Kemal Sempozyumu
“Çıplak Zihnin Gezegeni” resim sergisi Ankara’da açıldı
Sabahattin Ali’yi kim öldürdü?