Diğer çaylardan farklı! Uzmanı uyarıyor: Matcha çayını günde 1-3 fincan tüketin

Son yıllarda ilgi arttı

Matcha çayının Japonya kökenli, Camellia sinensis bitkisinin gölgede yetiştirilen yapraklarından elde edilen ince bir yeşil çay tozu olduğunu dile getiren Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Diğer yeşil çaylardan farklı olarak, matcha çayı yaprakların tamamının kullanılması nedeniyle daha yoğun bir lezzet ve daha yüksek bir besin değeri sunar. Gölgede tutulan çay yaprakları elle toplanıp, damar ve saplarından ayırdıktan sonra buharla işlenir. Buhar işleminden sonra yapraklar, nemin giderilmesi için kurutulur. Kurutulan yapraklar, taş değirmenlerde özel olarak öğütülmesiyle ince toz haline getirilir” dedi. Son yıllarda sağlıklı yaşam ve doğal beslenme trendlerinin artmasıyla birlikte, matcha gibi doğal ürünlere olan ilginin de arttığına dikkat çeken Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Vegan ve glutensiz diyetlere de uyum sağlıyor” ifadesinde bulundu.

Matcha çayının faydaları…

Matcha çayının faydalarına da işaret eden Öğr. Gör. Kübra Şahin,Yüksek antioksidan içeriği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir, hastalıklardan korur. Ayrıca metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını destekler. A, C ve E vitaminleri gibi vitaminler içerir, bağışıklık sistemini destekler. Magnezyum, potasyum ve demir gibi mineraller açısından zengindir. Sindirim sağlığını destekleyen lif içerir. İçerdiği L-theanine aminoasidi sayesinde, kafeinle birlikte dengeli bir enerji sağlar. L-theanine sayesinde stresi azaltır. Gün boyunca zihin açıklığı, odaklanma ve konsantrasyonu artırdığı da biliniyor” diye konuştu.

Fazla miktarda tüketim anksiyete ve kalp çarpıntısı yapıyor

Aşırı matcha çayı tüketiminin bazı sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten Öğr. Gör. Kübra Şahin, şöyle devam etti: “Matcha, yüksek miktarda kafein içermektedir. Fazla miktarda tüketim, uyku bozuklukları, anksiyete, kalp çarpıntısı ve baş ağrısı gibi kafeinle ilişkili yan etkilere yol açabilir. Mide rahatsızlıkları, bulantı veya ishal gibi sindirim sorunlarına neden olabilir. Yüksek oksalat içeriği nedeniyle demir emilimini azaltabilir. Özellikle ağır metaller (kurşun, arsenik gibi) açısından kirlenmiş matcha tozlarından kaynaklanabilecek toksisite riskini artırabilir.”

Böbrek taşı oluşumuna katkıda bulunabiliyor

Matcha çayının lif içeriği sayesinde sindirim sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olup, bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlığı önlediğini ifade eden Öğr. Gör. Kübra Şahin, “İçerdiği antioksidanlar, mide zarında iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir. Matcha’nın asidik yapısı mide rahatsızlıklarına veya reflüye yol açabilir. Fazla tüketimle mide bulantısı mide bulantısına neden olabilir. Matcha, yüksek oksalat içeriği nedeniyle, böbrek taşı oluşumuna katkıda bulunabilir. Yüksek kafein içeriği, diüretik etki yaparak vücuttan sıvı atılımını artırabilir. Bu durum, böbreklerin aşırı çalışmasına neden olabilir. Matcha’nın kafein içeriği yüksek olduğundan, aşırı tüketim karaciğer üzerinde ek bir yük oluşturabilir. Kalitesiz matcha tozları, ağır metaller veya pestisit kalıntıları içerebilir. Bu tür kirleticiler, karaciğerin detoksifikasyon işlevini zorlayabilir. Aşırı tüketim veya düşük kaliteli ürünler, uzun vadede organ sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir” dedi.

Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar için uyarılar!

Bazı bireylerin matcha çayı tüketiminde daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Öğr. Gör. Kübra Şahin, “Yüksek oksalat içeriği nedeniyle böbrek taşı geçmişi olan bireylerin matcha çayı tüketiminde dikkatli olmaları gerekir. Karaciğer hastalığı veya işlev bozukluğu olan kişiler, matcha’nın potansiyel toksinlerini göz önünde bulundurarak dikkatli olmalıdır. Anksiyete, kalp ritmi bozuklukları veya uyku sorunları yaşayan kişiler, kafeine duyarlı olduklarından, matcha çayını fazla miktarda tüketmemelidir. Yüksek kafein içeriği nedeniyle, hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar için fazla tüketim önerilmez. Kafein, fetüsün veya bebeklerin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Mide rahatsızlıkları veya reflü gibi sorunları olan bireyler, matcha’nın asidik yapısı nedeniyle rahatsızlık hissi yaşayabilir” ifadesinde de bulundu.

Günde 1-3 fincan tüketilmeli

Öğr. Gör. Kübra Şahin, hem sağlık faydalarından yararlanmak hem de aşırı kafein ve oksalat alımından kaçınmak için sağlıklı bireylerde günde 1-3 fincan matcha çayı tüketiminin önerilebileceğini sözlerine ekledi.

Related Posts

Erken tanı skolyozun tedavi sürecini kolaylaştırıyor

Medicana International İstanbul Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuğrul Ergün, erken tanı konulan skolyoz vakalarının yüzde 90’ının cerrahi müdahaleye gerek kalmadan kontrol altına alınabildiğini belirtti.

KKKA vakaları aşı konusunu yeniden gündeme getirdi

Yurt genelinde havaların ısınmasıyla birlikte kene ısırmasına bağlı Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları görülmeye başlandı.

Çilek, vişne ve kiraz… Bakın neye iyi geliyor!

Diyetisyen Fatma Gizem Bahadır, yaz mevsiminin gözde meyveleri çilek, vişne ve kirazın kalp sağlığına etkilerini anlattı. Bu kırmızı meyvelerin antioksidan içeriği sayesinde bağışıklığı güçlendirdiğini ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğunu vurguladı.

Uzmanlar uyarıyor: İyot fazlalığı da tiroit hastalıklarını tetikleyebilir

Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Kılıçlı, iyotun, tiroit hormonlarının üretimi için hayati önem taşıdığına işaret ederek, iyot eksikliğinin sadece guatr gibi bez büyümelerine yol açmakla kalmayıp, hormon yetersizliklerine de neden olabileceğini belirtti.

Egzersiz, kanserin tekrarlamasını önlemede ‘ilaçlardan daha etkili’ olabilir

Yeni bir araştırma, egzersizin kanserin tekrarlamasını önlemede ‘ilaçlardan daha etkili’ olabileceğini gösterdi.

Geceleri aç uyanıyorsanız dikkat: Bu durum bir hastalık habercisi olabilir

Gece uykusundan açlık hissiyle uyanmak sadece psikolojik değil, gizli bir metabolik hastalığın habercisi olabilir. Uzmanlar, bu durumun gizli hipoglisemi ve insülin direnci gibi ciddi sağlık sorunlarına işaret edebileceğini dile getirdi.